İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz, bunca yıldır “ağabey” dediği ve kendisinin Adalet Bakanlığı’ndaki hızlı yükselişinde desteği olduğu bilinen ombudsman Nihat Ömeroğlu’nu yaptığı açıklamayla harcamaktan çekinmedi. Ömeroğlu, Öz tarafından hazırlanan bu kumpasın farkında olduğunu söyledi.
HSYK’dan açıklama yapması için izin çıkan İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz, yazılı açıklama yaptı. Hazırladığı 3 sayfalık basın açıklamasında, Başbakan’ın yargıda yüksek mevkilerde olan 2 kişiyi göndererek kendisini tehdit ettiğini belirtmesi akıllarda soru işareti oluşturdu. Öz, Başbakan Erdoğan’ı da yüksek yargı kökenli 2 kişiyi kendisine göndererek, tehdit mesajı iletmekle suçladı.Öz, “Hükümete yönelik soruşturmaların derhal durdurulmasını, aksi takdirde zarar göreceğimi ve bunun sonuçlarının benim için ağır olacağını söylediler” dedi.
Öz’ün görüştüğü isimlerden biri aralarında dostluk hukuku bulunan ve uzun yılar “ağabey” dediği ombudsman Nihat Ömeroğlu… Hafta sonları Bursa’da yaşayan babasını ziyarete gelen Öz, 22 Aralık 2013 Pazar günü Ömeroğlu’nu arayarak Crowne Plaza’da görüşme talep etti. Öz’ün daveti üzerine görüşmeyi kabul eden Ömeroğlu basın açıklamasındaki ifadelere dikkat çekerek kumpasın farkında olduğunu söyledi. Öz, Bursa Barosu’na kayıtlı avukat olduğu yıllarda Ömeroğlu’nun desteği ile hızla mevki kazanmıştı.
ÖZ’ÜN ÖMEROĞLU’NA YÖNELİK O SUÇLAMALARI
Zekeriya Öz, Başbakan Erdoğan’ın kendisine 2 yüksek yargı kökenli kişiyi yolladığını da açıklamasında ileri sürdü. Öz, açıklamasında şunları anlattı: “Yüksek yargı kökenli olan saygı duyduğum 2 kişi bizzat sayın başbakan tarafından bana gönderilmiştir. Başbakan tarafından gönderilen yüksek yargı kökenli bu 2 kişiyle Bursa’da görüştüm. Bu görüşmede, Sayın Başbakan’ın bana çok kızgın olduğunu, hakkımda ağır laflar ettiğini, bir mektup yazarak kendisinden özür dilemem gerektiğini, hükümete yönelik soruşturmaların derhal durdurulmasını, aksi takdirde zarar göreceğimi ve bunun sonuçlarının benim için ağır olacağını, emniyete neden gittiğimi bunun herkesi çok kızdırdığını söylediler. Tehdit niteliğindeki bu haberi getiren değerli kişilere; ‘başıma gelebilecek en kötü şeyin ölüm olduğunu, görevim nedeniyle ölmem halinde de görev şehidi olacağım için bunun benim için şeref olacağını ifade ettim.”